touch 2 Anlamı, Karşılığı
İngilizce - Türkçe
-
touch 2i. 1. dokunma, dokunuş, temas. 2. hafifçe vurma, hafif vuruş. 3. az bir derece/miktar: He has a touch of fever. Azıcık ateşi var. There´s a touch of spring in the air today. Bugün havada baharı akla getiren bir şey var. 4. (birine) özgü davranma/çalışma tarzı: The décor showed her touch. Dekor onun zevkini yansıtıyordu. 5. ayrıntı, detay: It´s done apart from the finishing touches. Tamamlayıcı detaylar hariç, bitti.